Bilgi ve Teknoloji. Vazgeçilmez iki alanımız oldu kuruluşumuzun ilk günlerinden bu yana.
Bilgiye, bilgilenmeye ve bilgilendirmeye inandı. Uygulama, sonuç alma sürekli hedefimiz oldu.
Aklımızla tasarladıklarımız ellerimizle hayat buldu.

İşte bu yüzden grubumuzun ilk şirketi, 1987 senesinde ABD’nin Pittsburgh şehrinde, Carnegie Mellon
Üniversitesi Robotik Enstitüsü’nden aldığı ilk hızla ve ‘spin off’ felsefesiyle kurulan
International Technology and Knowledge Company, isminde bilgi ve teknoloji taşımaktaydı.
1991’de İstanbul’a gelip Türkiye operasyonlarımıza İntekno Teknoloji Transfer San. ve Tic. A.Ş olarak
devam ettik. Geliştirilmiş teknolojileri ülkemizde uygulayarak teknoloji transferini sağladık.
İnancımız ve değerlerimiz doğrultusunda bilgi ve teknolojinin yaşama transfer edilmesini hedefledik.
İnsan için… Toplum için…

İlerleyen zaman içinde mühendislik geçmişimizi hiçbir zaman unutmadık. Teknik bilgi ve
tecrübelerimizi sürekli kendi kültürümüzle harmanladık.
Farklı olmak için elimizden gelen tüm çabalarımızla çalıştık.
Mevlana’nın bir rubaisi hep aklımızdaydı;
Takip ettim başkalarını / Bulamadım kendimi / Sonra, baktım içime /
Sadece ismimi tanıdım /
Ama çıkınca dışarı / Gerçek kimliğimi buldum

Ortamlarımızın dışına çıktık. Farklı düşünüp farklı olmak istedik.
Çeviklik (agility) ve direngenlik (resilience) farklılığımıza fark kattı.

Sektörler

Misyonumuz

Yap Bitir İşi

Senin izini kim bulabilir?
Yoksa izinden geriye kalan bir tek toz tanesi,
Senin evini kim bulabilir?
Yoksa evin…
Seni nasıl yüceltebilirim?
Senin hakkında ne söyleyebilirim?
Dalgaların köpüğü mana denizinin tek şekli ise…
Görünmeyen muhteşem bir şehir var,
Şu sis perdesinin hemen arkasında.
Görebildiğinde onu, anlarsın bu dünyanın bir hiç olduğunu.

Kendini alçaltma.
Her kapıyı çalma.
Sen aradığınsın…

Ey gönül, çatını yükselt gökyüzüne

“Yapamam” deme
Şüphesiz ki yapabilirsin.

Yap, bitir işi…

Vizyonumuz

İki Çeşit Zeka

İki türlü zeka vardır: biri elde edilen,
Çocukken okulda öğretmenin anlattıklarından,
Kitaplardan kural ve kavramlar ezberleyen,
geleneksel bilimlerin yanısıra
Yeni bilimlerden de bilgi toplayan.
Bu zeka ile dünyada yükselirsiniz.
Bilgiyi akılda tutma yeteneğinize göre
başkalarının önünde ya da arkasında sıralanırsınız.
Bu zeka ile bilgi bahçelerine girip çıkar,
Sakladığınız yazıtlara sürekli olarak daha fazlasını yazarsınız.
Bir başka çeşit yazıt vardır ki,
Tamamlanmış ve içinizde muhafaza edilmiş.
Yayından fırlayan bir ok gibi
Göğsünüzün tam ortasında bir ferahlık.
Bu zeka ne sararır ne de durgunlaşır.
Akıcıdır ve öğrenme kanallarından geçerek
Dışarıdan içeriye doğru hareket etmez.
İşte bu ikinci zeka içinizde,
dışarıya doğru hareket eden bir kaynak gibidir.

Değerlerimiz

Ayna

Bilemezsin
Sana verecek bir armağanı ne çok aradığımı.
Hiçbir şey içime sinmedi.
Altın madenine altın sunmanın ne anlamı var,
Ya da okyanusa su.
Düşündüğüm her şey
Doğu’ya baharat götürmek gibiydi.
Kalbimi ve ruhumu da vermenin bir yararı yok,
Çünkü sen zaten bunlara sahipsin.
O yüzden sana bir ayna getirdim.
Kendine bak ve beni hatırla.

Mevlana Celaleddin Rumî (1207 – 1273)
Tercüme ve Uyarlama: Halil Kulluk