intekno hakkında

İntekno Şirketler Topluluğu’nun kökeni 1987 yılında International Technology and KnowledgeCo. Inc. Şirketinin A.B.D.’nin Pittsburgh şehrinde kurulmasına dayanır.Artan faaliyetlerin sonucu olarak 1991 yılında Türkiye’de İstanbul’da İntekno Teknoloji Transfer San. ve Tic. A.Ş. kurulmuştur. İlerleyen yıllarda grubun, Türkiye ve çevre ülkelerde güçlü potansiyel büyüme gösteren alanlara odaklanarak çeşitlenen faaliyetleri sonucunda İntekno Şirketler Topluluğu Şirketleri ardı ardına kurulmuşlardır. Ana hedefimiz teknoloji transferi ve sağladığımız ürünler ve hizmetler ile müşterilerimiz için değer üretmek olmuştur. Teknoloji transferi projelerine ek olarak, demir-çelik ve alüminyum üretimi,elektrik ve elektronik, madencilik ve enerji üretimi gibi çeşitli sektörlere yönelik hammadde ve sarf malzemesi, makine ve ekipmanların uluslararası satış ve pazarlaması konularında da faaliyet göstermekteyiz.

Kurulduğu tarihten bu yana, İntekno Şirketler Topluluğu stratejik teknoloji uygulamaları ve ticari yetenekleri sayesinde fırsatlar bulma ve geliştirme konularında rakiplerinden hep bir adım önde olmuştur. İş fikirlerini hayata geçirilebilir ticari ürün ya da hizmetlere dönüştürmeye olan tutkumuz bizim iş ortaklarımız ve müşterilerimiz ile birlikte ilerlememizi sağlamıştır. Biz ortak inovasyonun gücüne inanmaktayız ve bu ruhla ilerleyeceğiz çünkü “ Birlikte başarabiliriz!”

Misyonumuz

Yap Bitir İşi

Senin izini kim bulabilir?
Yoksa izinden geriye kalan bir tek toz tanesi,
Senin evini kim bulabilir?
Yoksa evin….
Seni nasıl yüceltebilirim?
Senin hakkında ne söyleyebilirim?
Dalgaların köpüğü mana denizinin tek şekliyse..
Görünmeyen, muhteşem bir şehir var,
Şu sis perdesinin hemen arkasında
Görebildiğinde onu, anlarsın bu dünyanın bir hiç olduğunu.

Kendini alçaltma.
Her kapıyı çalma.
Sen aradığınsın…

Ey gönül, çatını yükselt gökyüzüne.
‘Yapamam’ deme.
Şüphesiz ki, yapabilirsin.

Yap, bitir işi…

Mevlana Celaleddin Rumî (1207 – 1273)
Tercüme ve Uyarlama: Halil Kulluk

Vizyonumuz

İki Çeşit Zeka

İki türlü zeka vardır: biri elde edilen,
Çocukken okulda öğretmenin anlattıklarından,
Kitaplardan kural ve kavramlar ezberleyen,
geleneksel bilimlerin yanısıra
yeni bilimlerden de bilgi toplayan.
Bu zeka ile dünyada yükselirsiniz.
Bilgiyi akılda tutma yeteneğinize göre
başkalarının önünde ya da arkasında sıralanırsınız.
Bu zeka ile bilgi bahçelerine girip çıkar,
Sakladığınız yazıtlara sürekli olarak daha fazlasını yazarsınız.
Bir başka çeşit yazıt daha vardır ki,
Tamamlanmış ve içinizde muhafaza edilmiş.
Yayından fırlayan bir ok gibi.
Göğsünüzün tam ortasında bir ferahlık.
Bu zeka ne sararır ne de durgunlaşır.
Akıcıdır ve öğrenme kanallarından geçerek
dışarıdan içeriye doğru hareket etmez.
İşte bu ikinci zeka içinizde,
dışarıya doğru hareket eden bir kaynak gibidir.

Mevlana Celaleddin Rûmi (1207 – 1273)
Tercüme ve Uyarlama: Halil Kulluk

Değerlerimiz

Ayna

Bilemezsin
Sana verecek bir armağanı ne çok aradığımı.
Hiçbir şey içime sinmedi.
Altın madenine altın sunmanın ne anlamı var,
Ya da okyanusa su.
Düşündüğüm her şey
Doğu’ya baharat götürmek gibiydi.
Kalbimi ve ruhumu da vermemin bir yararı yok,
Çünkü sen zaten bunlara sahipsin.
O yüzden sana bir ayna getirdim.
Kendine bak ve beni hatırla.

Mevlana Celaleddin Rûmi (1207 – 1273)
Tercüme ve Uyarlama: Halil Kulluk